SERKAN KORKMAZ – KASIRGA KAPIDA
Bir maçta vahim bir hakem kusuru olduğunda tek mağdur o maçta hakkı yenen ekip olmuyor.
Bizim futbol kültürümüzde, maalesef oyunu hakem kararları üzerinden okumak “hakim bakış açısı” durumunda.
Kültürümüzün en enteresan özelliklerinden biri, cumhuriyetimizden eski büyük kulüplerimizin, gayeye ulaşırken “mağduriyet” telaffuzunu sıklıkla kullanıyor olması…
SERKAN KORKMAZ – KASIRGA KAPIDA
Bir maçta vahim bir hakem yanlışı olduğunda tek mağdur o maçta hakkı yenen ekip olmuyor.
Bizim futbol kültürümüzde, maalesef oyunu hakem kararları üzerinden okumak “hakim bakış açısı” durumunda.
Kültürümüzün en enteresan özelliklerinden biri, cumhuriyetimizden eski büyük kulüplerimizin, maksada ulaşırken “mağduriyet” telaffuzunu sıklıkla kullanıyor olması…
Bir büyük kulüp aleyhine yapılan yanılgı o kulüp, lehine yapılan yanılgıysa öbür büyük kulüpler tarafından “suyunu çıkarana dek” kullanılıyor.
En son yaşanan örnek üzerinden yola çıkıldığında, Sivasspor’un iptal edilen golünün ürettiği pek çok mağdur var.
İşin enteresan yanı, futbol kültürümüzün dinamikleri, maçın mağlubu kadar galibine de bedel ödeterek sorunun çözüleceğini sanmakta!
Bir büyük kulüp aleyhine yapılan kusur o kulüp, lehine yapılan kusursa öbür büyük kulüpler tarafından “suyunu çıkarana dek” kullanılıyor.
En son yaşanan örnek üzerinden yola çıkıldığında, Sivasspor’un iptal edilen golünün ürettiği pek çok mağdur var.
İşin enteresan yanı, futbol kültürümüzün dinamikleri, maçın mağlubu kadar galibine de bedel ödeterek sorunun çözüleceğini sanmakta!
Sivasspor Lideri “Galatasaray’ı tebrik ediyoruz. Türk futbolunu zora sokmak istemiyoruz” vurgusunu yaparak sorumluların bedel ödemesini talep etmişken, bahsin öbür muhatapları karmaşık muhasebeler peşinde…
“Her kriz bir fırsattır” kelamı, bir ölçü da “fırsat bulmak için kriz çıkar” manasına geldiği için gündem epey hareketli…
Bu tuhaf ve karmaşık satrançta Galatasaray’ın şu ana kadarki yaklaşımında iki farklı telaffuz dikkat çekiyor.
Sivasspor Lideri “Galatasaray’ı tebrik ediyoruz. Türk futbolunu zora sokmak istemiyoruz” vurgusunu yaparak sorumluların bedel ödemesini talep etmişken, bahsin başka muhatapları karmaşık muhasebeler peşinde…
“Her kriz bir fırsattır” kelamı, bir ölçü da “fırsat bulmak için kriz çıkar” manasına geldiği için gündem oldukça hareketli…
Bu tuhaf ve karmaşık satrançta Galatasaray’ın şu ana kadarki yaklaşımında iki farklı telaffuz dikkat çekiyor.
İlki; TFF ve ilgili makamlarının hususla ilgili ayrıntılı bir izah yapmaları tarafında samimi bir ısrarcılık…
İkincisi ise; goldeki iptal kararının doğruluğu lehinde, toplumsal medya üzerinden kamuoyu ve medya üzerinde kurulmaya çalışan tahakküm.
Kimin yapıtı olduğunu bilemediğim ikinci yolla; Galatasaray’ın lehine bir sonuç beklenmesi olanaksız. Hatta son derece antipatik görünüyor.
İlki; TFF ve ilgili makamlarının bahisle ilgili ayrıntılı bir izah yapmaları istikametinde samimi bir ısrarcılık…
İkincisi ise; goldeki iptal kararının doğruluğu lehinde, toplumsal medya üzerinden kamuoyu ve medya üzerinde kurulmaya çalışan tahakküm.
Kimin yapıtı olduğunu bilemediğim ikinci sistemle; Galatasaray’ın lehine bir sonuç beklenmesi olanaksız. Hatta son derece antipatik görünüyor.
Galatasaray’ın tüm irtibat kaynakları ve yetkilileri (futbolumuz ismine kaygılanan herkes gibi) her fırsatta birinci prosedürü içtenlikle dillendirip fikri takibini de ihmal etmemeli.
Aksi takdirde, kritik bir derbi öncesi sürüklendiğimiz iklim yalnızca derbinin taraflarına değil futbolumuzun tüm bileşenlerine bedel ödetecek bir kasırgaya dönüşebilir.
Sahi; TFF ve/veya MHK hala bir açıklama yapamadı mı?
Galatasaray’ın tüm bağlantı kaynakları ve yetkilileri (futbolumuz ismine kaygılanan herkes gibi) her fırsatta birinci yolu içtenlikle dillendirip fikri takibini de ihmal etmemeli.
Aksi takdirde, kritik bir derbi öncesi sürüklendiğimiz iklim yalnızca derbinin taraflarına değil futbolumuzun tüm bileşenlerine bedel ödetecek bir kasırgaya dönüşebilir.
Sahi; TFF ve/veya MHK hala bir açıklama yapamadı mı?
