Galatasaray dün gece tarih yazdı… Futbolu filan geçin, hakemi geçin, koşulları geçin lakin geçemeyeceğimiz bir şey var. Galatasaray, Fenerbahçe’yi ezdi geçti. Dünyada pek az insanın aklına gelecek bir skor oluştu. Tahminen fanatikler, ‘Galatasaray 3-5 farkla kazanır’ diyebilirlerdi fakat gerçek mantık bu türlü bir skoru asla söylemezdi. Gelelim maça; Fenerbahçe’nin neredeyse tek konumu yok. Galatasaray çok yeterli kapandı. Kontrataklarla çıktı ve goller buldu. Yalnızca goller mi buldu, hayır… Birinci yarıya bakıyoruz, gol öncesinde Galatasaray’ın sayılmayan iki golü var. Hepsinde de hakem haklıydı. Ve akabinde Oliviera’nın golü geldi. Tüm Fenerbahçeliler tahminen de ‘Saha ve seyirci avantajı ile maçı çeviririz’ dediler ancak devre bitti. İkinci yarı her geçen dakika Fenerbahçe için kabustu. Dönemin en çaresiz maçını oynadılar. Tertip yok, durum yok ve gerilerine atılan her top, çok tehlikeli atak haline dönüşüyor. Bitime dakikalar kala Kerem’le skoru perçinlediler. Dün gece tüm koşullar Galatasaray’ın lehineydi. Sonradan oyuna giren İcardi de 100. dakikada galibiyeti taçlandırdı. Tekrar söylüyorum kimsenin beklemediği bir skor ve yeniden hiç kimsenin beklemediği etkisiz bir Fenerbahçe gördük. Galatasaray’a gelince; ligin mütevazı ekipleri İstanbulspor ve Ankaragücü’ne karşı kazanırken çok zorlandılar. İstanbulspor son dakikada beraberliği kaçırdı, Ankaragücü karşısında ise neredeyse 60 dakika zayıf bir Anadolu grubu üzere oynadı. Galatasaray dün gece tam bir winner üzere gayret eder. ‘İster kazanırım, ister seni sürklase ederim, hem de senin sahanda’ der üzere oynadı ve acımasız bir skor aldı. Kimse hakem filan demesin. Derbiler tarihinin en hoş idaresiydi. Durum Halil Umut Meler aleyhineydi fakat bence alnı öpülesi, tebrik edilesi bir karşılaşma yönetti.
1 dakika okuma süresi
